DİYARBAKIR – Urfa’nın Viranşehir ilçesine bağlı Altınbaşak köyündeki Zevra (Işıklı) mezrası Êzidîlere ait bir yerleşim yeridir. Mezra sakinleri 1980’li yıllardan itibaren Avrupa’nın farklı ülkelerine yerleşmişlerdir. 2000’li yıllarda tıpkı Batman, Şırnak ve Mardin Êzidîleri gibi kendi topraklarına döndüler.
Geri döndüler ama geride bıraktıkları yerlere, meskenlerine, bağlarına, bahçelerine komşuları el koydu. Bölgenin ileri gelenlerini topraklarını geri almak için öne sürdüler. Olmadı. Mahkemeye gittiler, tehdit edildiler, saldırıya uğradılar. Anayurtlarına dönmek, topraklarını işlemek isteyen Êzidîlerin maruz kaldığı zulüm yıllardır sürüyor.
ZEVRA İSİMLİ BİR YER
Viranşehir’e bağlı Zevra köyü de son günlerde benzer bir baskı ve saldırıyla gündeme geldi.
Zevra köylüleri ortak açıklama yaparak, mezrayı terk etmeleri için Şeyhan aşiretine bağlı korucular tarafından baskı ve şiddete maruz kaldıklarını açıkladı.
Buna göre elektrik trafoları tarandı, sulama boruları kesildi, traktörler parçalandı, Muhiddin Barış saldırıya uğradı ve başı kırıldı.
Zevra mezrasına dönmek isteyen Êzidîlerin taziyelerde ve topraklarına yerleşmeleri engellendi.
Zevra, Êzidîlerin yaşadıklarına dikkat çekmek için bir açıklama yaptı.
KORUYUCULARIN GÖZLERİ BAĞLI MIYDI?
Êzidîler eli kolu bağlı beklemediler elbette. Bölgenin ileri gelenlerini haklarını aramak ve husumetin trajik bir boyuta dönüşmemesi için öne sürdüler. Bu yol incelenmeyince her saldırıdan sonra jandarmaya, kaymakamlığa ve savcılığa giderek yaşadıklarını anlattılar. Ve her seferinde saldırganlar savcılıktan serbest bırakıldı.
Zevra Êzidîs, kamuoyu oluşturmak ve yaşadıklarına dikkat çekmek için açıklama yapmak zorunda kaldı. Zevra Êzidîs, yaptığı açıklamada yaşadıklarını şöyle özetledi: “Kolluk ekipleri olaya müdahale etse de ne savcılık ne de kaymakamlık herhangi bir adım atmadı. sanki bizim köye girmemize izin veriyorlarmış gibi bu korucu ailesine göz yumuyorlar.”
‘YETKİLİLER GÖREVLERİNİ YAPIN’
Haksız yere el konulan tapulu evlerin iadesini talep eden Êzidîler, yetkilileri sorumlu davranmaya davet ettikleri açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Yıllardır uzak kaldığımız vatanımıza dönmek, evlerimizi, bağlarımızı yeniden yapmak istiyoruz ama bu aile tarafından sürekli tehdit ediliyoruz. Engelleniyoruz. Manilerin aşılması, gasp edilen evlerin bize iade edilmesi ve köyümüzün yeniden yapılması için tüm yetkililerin görevlerini yerine getirmelerini talep ediyoruz. basın açıklaması yaparak, yaşadığımız adaletsizliklere ve güvencesizliklere, bize yönelik tehditlere dikkat çekmek istiyoruz. Konunun basına yansıması ile yetkililerin bu duruma gereken ilgiyi göstermesini temenni ediyor ve sorunun tahlili için adım atacaklarına inanıyoruz.”
‘SAYILAR HER GÜN EKLENİYOR’
Konuyla ilgili Newspaper Wall’a konuşan Êzidî Kültür Vakfı Türkiye Temsilcisi Eyüp Burç, “Türkiye’de Êzidî cemaatinin yaşadığı sorunlara her geçen gün yeni sorunlar ekleniyor ve ciddi yeni sorunlarla karşı karşıyayız.” Burç, “Bilindiği üzere 1980’lerin başından itibaren Avrupa’ya göç etmek zorunda kaldık. Ama artık kendi topraklarımıza dönmek, köylerimizi yeniden inşa etmek, topraklarımızı sürmek istiyoruz. Geri dönüşümüzü engellemek, gerilim ve korku ortamı yaratmak için Müslüman komşularımız bize her türlü şiddeti uyguluyorlar. Sorun çıkarıyorlar.”
Zevra’da yaşadıklarının dikkat çekici bir hal aldığını dile getiren Burç, “Almanya’dan yerleşip kendi adına tapulu evini tamir ettirmek isteyenler engelleniyor. Bunun için köyün dışına yeni bir konut yaptılar. Köyümüze yerleşen Şeyhan aşiretinden Karacadağ ailesi hep engel oluyor.Daha önce sözlü saldırıya uğrayan Êzidî köylüleri bu sefer şiddete maruz kaldı. 10-15 kişilik gruba söz, taş ve silahla saldırdılar.Araçlarını alandan çıkardılar.Olay kolluk kuvvetlerine bildirildi, ancak kolluk kuvvetleri ve yerel makamlar “Çalışmaya rastgele herhangi bir adım atmadılar. durumda” dedi.
” TOPRAKLARIMIZDA HUZUR VE HUZUR İÇİNDE YAŞAMAK HAKKIMIZ VAR”
Bu tür saldırıların asıl amacının Êzidilerin vatanlarına dönüşlerini engellemek ve mallarına el koymak olduğuna işaret eden Burç, Zevra’ya yerleşen Karacadağ ailesinin koruculuk da yaptığını vurgulamak istediğini söyledi.
“Ezidi toplumu için bu sorunların çözülmesi ve onların vatanlarına dönüşlerine zemin hazırlanması önemlidir” diyen Burç, “Çünkü her vatandaş gibi bizim de kendi başımıza barış ve huzur içinde yaşama hakkımız var. Bu baskınların asıl amacının örneğin bizim geri dönüşümüzü engellemek olduğunu biliyoruz.Çünkü işgal ettikleri topraklarda kalıcı olmak istiyorlar. Tüm yetkililerin harekete geçmesini, sivil toplum ve vicdan sahibi herkesin yanımızda olmasını ve destek vermesini istiyoruz” dedi.
